Dünyanın zor bir zamandan geçtiği aşikâr. Muhtemelen bu yazıyı okuyan hiç kimse daha önce gündelik yaşamı bu kadar kökten etkileyen bir hastalığa denk gelmedi. Neyse ki küresel salgın şu sıralar kontrol altına alınmış görünüyor. Yakın zamanda hayatın olağan akışına kendimizi tekrar bırakacağız. Bu normalleşme sürecinde ister iş ister kişisel sebeplerle olsun, seyahat etmemiz de gerekecek. Tabii tedbiri elden bırakmadan.
Yeni Koronavirüs ya da bilimsel kod adıyla COVID-19, dünyayı hazırlıksız yakaladı dersek hata etmiş olmayız herhalde. Düşününce, gündelik hayatı durduran küresel bir salgına hazırlıklı olmak da bir tek Batman’in aklına gelebilecek bir felaket senaryosu olurdu. Gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda görünen o ki küresel salgın etkisi eğitimden sağlığa, ekonomiden turizme pek çok alanda büyük değişimler yaratacak. Evden çalışma, online eğitim önümüzdeki yıllarda da sıkça duyacağımız kavramlar. Ancak hala salgın durdurulabilmiş değil ve çok fazla belirsizlik var.
Turizm sektörü de bu belirsizliklerden nasibini alıyor elbette. Oteller, havalimanları, uçaklar, vize işlemleri gibi pek çok alanda sağlık perspektifinde yeni standartlar belirleniyor. Muhtemelen önümüzdeki günlerde en fazla konuşacağımız konulardan biri “Bağışıklık Pasaportu” olacak örneğin. Henüz çerçevesi belli olmasa da bu uygulama fikrinin gerekli olduğunu savunan da var, bir biyo-distopyanın başlangıcı olduğunu söyleyen de.
Küresel salgın kaynaklı tüm bu belirsizlikler devam etse de havayolu şirketlerinin şu ana kadar bu sınavı başarıyla geçtiğini söylemek mümkün. Çoğu havayolu şirketi pandemi sonrasında hijyen standardını geliştirirken havalimanları da sağlıklı bir seyahat deneyimi için kapsamlı iyileştirmeler yaptı. Örneğin Türk Hava Yolları’nın havalimanı ve uçaklarda hijyen konuda belirlediği yeni standartlarını kapsamlı bir şekilde anlattığı bir sayfası bulunuyor.
Türk Hava Yolları’nın aldığı tedbirlere göre havalimanları ve uçaklar düzenli olarak dezenfekte ediliyor. İşlemlerin önemli bir kısmı temassız yürütülecek şekilde yeniden tanımlanıyor. Seyahat deneyiminin her aşaması sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde düzenleniyor. Bu sayede hem yolcuların hem de Türk Hava Yolları çalışanlarının sağlığı üst düzey koruma altına alınıyor.
Her ne kadar havalimanları ve havayolu şirketleri salgın sürecinde hijyen tedbirlerini üst düzeye çıkarsa da size vereceğimiz basit tüyolara dikkat ederek yolculuğunuzu kusursuz hale getirebilirsiniz.
İşlemleri online ve temassız yapın.
Uçuş öncesi işlemlerinizi online yapmaya çalışın. Ayrıca havalimanında yapmanız gereken işlemleri temassız yürütmeyi tercih edin. Örneğin İstanbul Havalimanı’nda hem pasaport ve kimlik kontrolü hem de bagaj teslimi temassız yapılabilecek şekilde düzenlendi. Seyahatinizden önce havayolu şirketinin ve havalimanının internet sitesine göz atarak bu konudaki düzenlemeleri öğrenebilirsiniz.
Eşyalarınız size özeldir.
Havalimanı girişinde güvenlik görevlilerinin bavulunuza bakması gerekiyorsa yeni eldiven kullanmalarını isteyin. Unutmayın virüs her yerde. Yayılmasını engellemek ve eşyalarınıza bulaşmasını önlemek için eldivenler her aramada değişmelidir. Ayrıca Arizona Üniversitesi Mikrobiyoloji profesörü Charles Gerba’ya göre metal detektörlerin bulunduğu güvenlik kontrol noktalarından asla çıplak ayakla yürümemelisiniz. Aklınızda olsun.
Maske ve eldiven takın.
Havalimanları düzenli olarak özel temizlik ekipleri tarafından dezenfekte ediliyor. Ancak siz yine de maske ve eldiven takmayı ihmal etmeyin. Çok fazla temas edilmesi muhtemel yerlere dokunmamaya özen gösterin.
Türk Hava Yolları uçaklarının tamamında HEPA filtresi bulunuyor. Yani 0,3 mikrona kadar havada bulunan partiküllerin %99,97’sini havadan arındırılarak temiz hava sağlanıyor. Hastane standartlarındaki HEPA filtre sistemleri ile kabin içindeki hava, her 3 dakikada bir yenileniyor. Tüm bu önlemler size zaten kusursuz bir uçuş deneyimi sunacak. Yine de uçuş sırasında maske takmak zorundasınız. Ancak unutmayın, tek kullanımlık maskelerin 4 saatte bir değiştirilmesi gerekir. Bu yüzden uzun uçuşlar için yeterli sayıda maskeyi yanınızda bulundurduğunuza emin olun.
Sosyal mesafe. Sosyal mesafe. Sosyal mesafe.
Salgınla beraber havalimanları ve uçaklar sosyal mesafe kurallarına göre düzenlendi zaten. Ancak siz yine de dikkatli olun. Havalimanında beklerken daha sakin yerlerde durun. Beklerken diğer yolcularla aranızda 1,5 metre mesafe olmasına özen gösterin. Mümkünse havalimanına olması gerekenden daha erken gidin. Son dakika koşturmacasıyla sosyal mesafe kurallarını çiğneyeceğiniz bir deneyim yaşamak istemeyeceğinize eminiz.
Yanınızda dezenfektan bulundurun.
Hem havalimanında hem de uçakta pek çok yerde dezenfektan göreceksiniz. Ancak ne olur ne olmaz yanınızda alkol oranı en az %60 olan dezenfektan bulundurmanızda fayda var. Uçaklarda her uçuştan sonra kapsamlı bir dezenfekte işlemi yapılıyor. Ama eğer ortalamaya göre biraz daha titizseniz emniyet kemeri, kol koyma yeri ve ikram masaları gibi insanların çok temas ettiği yerleri yanınızdaki dezenfektanla tekrar temizlemek isteyebilirsiniz. Tabii unutmuyoruz, ıslak mendillerin dezenfekte edici etkisi azdır.
Kendi eşyalarınız en iyisidir.
Pek çok havayolu şirketi yolcularına kendi yastık ya da boyunluğunu yanında getirmesini tavsiye ediyor. Uçuş için kendi yastığınızı getirmek hijyen için faydalı olacaktır. Ayrıca bazı havayolu şirketleri ikramları ve yemek servislerini durdurdu ya da kısıtladı. Bu havayolu şirketleri de yolcularına kendi yemeklerini ya da atıştırmalıklarını yanında getirmelerini tavsiye ediyor. Elbette hiçbir yemek ya da atıştırmalık sizin yaptığınız kadar güzel olamaz, eminiz. Ancak yine de hatırlatalım, havayolu şirketleri arasında bu konuda net bir mutabakat bulunmuyor. Dolayısıyla yolculuğunuzdan önce havayolu şirketinize bu konuda nasıl bir prosedür izlediği, yanınızda yiyecek bir şeyler götürüp götüremeyeceğinizi sormanız en iyisi.
Türk Hava Yolları tanımladığı yüksek hijyen kuralları çerçevesinde, uçuş sırasında vereceği ikramlarını uçuş menziline göre farklılaşan konseptlerle paketli olarak sunacak. Bunun yanında servis edilen battaniye, yastık kılıfı, uyku seti gibi tekstil ürünleri uluslararası otoriteler tarafından kabul edilmiş özel kimyasallarla temizleniyor ve el değmeden paketleniyor.
Acele etmeyin.
Küresel salgın bize biraz da fazla acele ettiğimizi hatırlattı. Hayatın akışı içerisinde bazen kayboluyoruz. Artık biraz daha sakin olmalıyız. Özellikle de havalimanı ve uçaklarda. Tek yapmamız gereken havalimanına biraz daha erken gitmek ve sosyal mesafeye dikkat etmek. Yetkililerin talimatlarına uyarak her şey sorunsuzca halledilecektir.
Türk Hava Yolları örneğin, uçağa biniş ve iniş prosedürlerini yeniden tanımladı. Buna göre uçağa binişler en arkadan başlamak üzere beşli sıralar halinde yapılacak. Ayrıca istisnai durumlar haricinde tüm biniş ve inişler körük vasıtasıyla gerçekleştirilecek, apron otobüsleri kullanılmayacak. Dolayısıyla yolculuk deneyiminin her aşaması sosyal mesafe kurallarına göre yeniden tasarlandı. Sizin payınıza sadece acele etmemek ve sakin kalmak düşüyor.
Kabin ekibine güvenin.
Unutmayın ki kabin ekipleri düzenli olarak eğitim alan, deneyimli uzmanlardan oluşur. Kabin ekipleri sizin uçuş sırasında karşılaşabileceğiniz neredeyse tüm senaryolara karşı hazırlıklıdır. Olası bir sorunu hızlıca çözeceklerdir. Dolayısıyla panik yapmayın ve yetkililerin talimatlarını dinleyin.
Soğuk algınlığıdır o.
Yapılan uçak yolculukları sırasında sporcuların hasta olma riskini azaltmak amacıyla İngiliz Spor Enstitüsü’nün hazırladığı rehbere göre, uçaklarda soğuk algınlığı kapma riski normale göre 23 kat fazla. Dolayısıyla paniğe gerek yok. Ufak bir soğuk algınlığıdır o.
Ancak yine de uçak yolculuğu sonrası otoritelerin belirlediği şekilde kendimizi karantinaya almayı ve hastalık belirtilerinin artması durumunda doktora başvurmayı unutmuyoruz.